Bu yazıda birkaç konuyu kaleme alalım birlikte. Tweet konusunu, Artvin Kemalpaşa’da yaşanan malum olayı, Valilik ve Kaymakamlık makamını..
BİR KELİME İLE GÜZELLEŞEN TWEET
Sosyal medyayı kullanmak çağımızın bir gereksinimi. Birkaç valimiz ve bazı kaymakamlarımız sosyal medya kullanımına karşı oldukları için Feyk kullanıcı ile gündemi takip etmelerini saymazsak kendi adlarına hesapları yok . Bazı yerlerde Twitter’ı kullanmak faydalı iken bazı yerlerde Facebook kullanmak faydalı oluyor.
Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için tweeti atan kaymakamı belirtmeyelim ama 240 karakterlik Tweetin nasıl güzelleştiğini yazalım.
Her vali ve kaymakamımızı ziyaret eden esnaflarımız oluyor. Ve klasik olarak şu şu esnaflarımız Valimiz&Kaymakamımızı ziyaret etti şeklinde paylaşım yapılıyor. Bu klasik cümleler bir çok yer için gayet normal iken bazı il ve ilçeler için sıradan olabiliyor. Kaymakamımızı ziyaret eden esnafın ardından “İlçemizin değerli esnaflarından..” diye devam eden cümleyi sadece ve sadece “değerli” kelimesi o kadar güzelleştiriyor ki!
Bu bir kelime ilçede önce gençler sonra orta yaş grubunda gösterilir hale geliyor. Tek bir kelime ile başlayan pozitif düşünce kaymakam beyin vatandaş ziyareti ile taçlanınca geleceğe umutlu bakış artıyor.
KEMALPAŞA’DA YAŞANAN MALUM OLAY
Burada olayın öncesinde şöyle olmuş veya olmamış diye yeni bir tartışmayı açmak istemiyorum. Olayın yaşandığı gün Memur Sen Başkanı Sayın Ali Yalçın bey şöyle bir tweet attı.
“Bu Kaymakama Usul Bildirin..” sonrasında kendisine aktarıldığı şekliyle olayı özetleyip devam eden serinin sonunda “Öğretmen şamar oğlanınız değil, öğrenciliğinizi ve kendi öğretmeninizi unutmayın!” diyerek bitiriyor.
Sonrasında gelen yorumlara göz atarsanız Sayın Yalçın beyin tweeti ile Mülki İdare Amirleri ve makam adeta “Şamar oğlanı” muamelesi görüyor.
Pandeminin ilk başladığı dönemde Vefa Destek Grubuna girmek istemeyen hatta kaymakamı mahkemeye veren öğretmenlere “Usul” dersi verilmiş midir? Pandemide canla başla çalışan ve vatandaşa ulaşmakta bizde görevliyiz diyen Öğretmenlerimiz elbette bu eleştirinin dışında.
Bu toprakların temel harçlarından olan Kaymakamlık ve Öğretmenliği tartışmak, tartışmaya açmak anlamsızdır. Peki bu iki değeri kıyaslayarak makamı ve makamın emanetçilerini başka kişilere “şamar oğlanı” muamelesi yaptırmak anlamlı mıdır?
VALİLİK VE KAYMAKAMLIK MAKAMI
Çok kısa..
Öyle saniye olarak değil,
Salise olarak adlandırılan zaman biriminde şunu tahayyül edelim.
Valilik ve kaymakamlık makamı sadece ve sadece 30 günlüğüne kaldırılmış olsa..
Ülkemizin sınırları içinde ve sınır ötesinde neler yaşanır?
Ülkemiz ne hale gelirdi?
30 günün ardından makam sahipleri görevlerine iade edilse bu 30 günlük boşluğun telafisi ne kadar sürer?
3 ay,
1 yıl,
3 yıl?
Valilik & Kaymakamlık makamı hakkında ve makamın emanetçilerinin kimler olduğu, gösterdikleri özveri, canlarından ve ailelerinden verdikleri ödünleri bilmeden konuşanların cümleleri gerçekten “cehalet” kokuyor. Yok eğer bu cümleler cehaletten değilse o zaman durum tehlikeli demektir.
Bu konuda diyeceklerim bu kadar!