Küresel Güçler Çıkarları İçin Dünyayı Yok Ediyor

Küresel Güçler Çıkarları İçin Dünyayı Yok Ediyor
Yayınlama: 08.08.2021
A+
A-

Türkiye ve dünyada son dönemde başlayan orman yangınlarına, küresel ısınmanın değil yeni bir dev buhrana doğru sürüklenen dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmeye çalışan küresel güçlerin sebep olduğu iddia edildi.

Youtube kanalında Emel Özuğur’un sorularını yanıtlayan gazeteci-yazar Hamza Yardımcıoğlu, dünyada ve Türkiye’de çıkarılan orman yangınlarını, kendi bakış açısıyla değerlendirdi.

Hamza Yardımcıoğlu, “Sadece Türkiye değil, dünya cayır cayır yanıyor. Ekonomik anlamda dev bir buhrana sürüklenen dünyadaki küresel azınlık, ciğerlerimiz olan ormanları yakarak, kendine yeni yaşam alanları hazırlıyor” iddiasında bulundu.

“BU TESADÜF OLAMAZ”

Türkiye’de 28 Temmuz’da başlayan orman yangınlarının sayısı ve meydana geldiği alanlar olarak stratejik öneme sahip bölgelerde çıktığını hatırlatan Yardımcıoğlu, şunları kaydetti:

“NASA’nın devreye soktuğu Kaynak Yönetimi İçin Yangın Bilgisi, bir yangın haritasını içeriyor. Uydu haritasına göre, dünya cayır cayır yanıyor ve yakılıyor. Bu haritalar kamuoyuyla paylaşılarak bir yandan öfke, bir yandan korku ortaya çıkarılıyor.

Bu tesadüf mü, zamanlama bu uygulamanın fonlayıcısı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Programı. Yani BM, küresel sermaye. Küresel politikaların destekleyicisi ve küresel ajandaların uygulayıcısı.

Küresel sorun, küresel bir çözüm gerektirir mottosu, Papa dahil herkese söylettirildi.”

Pandemi döneminde Dünya Sağlık Örgütü’nün politikalarının nasıl uygulandığına işaret eden Yardımcıoğlu, bu süreçte dünya ekonomileri

üzerindeki yaptırım gücünün çıplak gözle görülebildiğine dikkati çekti.

“DÜNYANIN SONU GELİYOR” ENDİŞESİ

Pandemi sürecinde küresel güçlerin oynadığı oyunların gelecekte yaşanacak projelerin habercisi olduğunu kaydeden Hamza Yardımcıoğlu, “Bundan daha büyük bir tehlike var karşımızda, ‘küresel ısınma, dünyanın sonu geliyor’ şeklinde. Kıyaslarsak, pandemi üzerinden geliştirilen küreselci politikaları ele alırsak, ekonomileri kapattılar. Ulus devletlerin ekonomilerini kapatmaya kadar, böyle büyük yaptırım gücünü kullanıyorlar. Bir de iklim politikaları üzerinden uygulanacak olan yaptırımları, ajandalarındaki yeni politikaların ulus ekonomileri üzerinde nasıl belirleyici olacağını siz düşünün” değerlendirmesinde bulundu.

DÜNYA, İNŞAAT ŞANTİYESİNE DÖNÜŞECEK

“Küresel rejim değişikliğinin öngörüldüğü 2023 yılında, bütün dünya dev bir inşaat şantiyesine dönüşecek” diye konuşan Yardımcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Global Help, bu meseleye fazla anlam yükleniyor. ‘Türkiye yanıyor, ciğerimiz yanıyor. Müdahaleler yetersiz, isteselerdi söndürürlerdi’ gibi eleştiriler de söz konusu.

Muhalefet veya muhalifler istediği kadar yardım çağrısı yapsa da, Türkiye Cumhuriyeti’nin başındaki hükümet, hava sahasını açmadığı sürece bu mümkün değil.

Ortada bir sorumluluk var, öyleyse bu sorumluluğu yerine getir. Herkes topu birbirine atıyor. Bir takım söylemleri horoz dövüşü olarak görüyorum.

Küresel yardım çağrısına gerekenden fazla anlam yüklüyoruz.

Bu asıl amacı gizlemek amacıyla yapılan birşeydir. Küresel krizlere karşı, küresel bir yönetim anlayışı asıl amaçtır.”

KEHANETLER ZİNCİRİ

2020 yılındaki Time dergisinde yayımlanan bir makalenin 2023 yılında yaşanacak olaylara ilişkin kehanetler zinciri öngördüğüne dikkati çeken Yardımcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Düğüm aslında burada çözülüyor. Orada tıpkı 1929 Büyük Buhran’dan sonra ekonomiler, hükümetler ve altyapı çalışmalarıyla canlandırılmıştı. Şimdi yeniden girilecek bir dev buhrandan da, ABD’de buna Yeşil Yeni Mutabakat, Avrupa Birliği’nde ise Yeni Avrupa Rönesansı, konsept olarak konulan bugünkü isimler. Bu gelişmeler Türkiye ve dünya ülkelerini de bağlayacak.

Dünyanın yeniden inşasına ilişkin stratejik, özellikle lojistik anlamda önem kazanan bölgelere bakalım. Akdeniz, İskenderun, Antalya, Ege, Muğla Mersin, Çanakkale çok önemli liman bölgeleri ve buralardaki ormanların yandığından bahsediyoruz.

Avrupa Yeni Rönesans Hareketi, dünyada yeni şehirler kurulacak ama seçkinler için. Avrupa’da 100 tane şehir kurulması planlanıyor.

Bu stratejik bölgelerde yapılacak. Bunun için yasal zeminin de oluşması gerekiyor.”

YASAL ZEMİN İDDİASI

28 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren

7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile orman arazilerinden hangilerinin turizm yönünden yapılaşmaya açılacağı, yetkilendirme ile alakalı bir tasarı olduğuna dikkati çeken Yardımcıoğlu,

orman yangınlarının sadece Türkiye ile sınırlı olmayışının, bütün dünyada bu şekilde gelişiyor olmasının küresel ajandayı önümüze çıkardığına işaret etti.

Ancak, Türkiye’deki muhalefet ve muhaliflerin bakış açısına göre ortaya bir acziyet meselesi üzerinden kutuplaşmanın ötesinde iç çatışmaya vardırabilecek bir senaryo çıktığına dikkati çeken Yardımcıoğlu, “Bu

yangınlar neden çıktı? Ne sebeple olursa olsun, küresel olarak gündeme getirilen sebep, küresel ısınma. Ama bunun bambaşka sebepleri var.

Bu kadar tesadüf olabilir mi, dünyanın birçok yerinde aynı anda. Akla mantığa yatmıyor. Belli ki bir sabotaj var. Ama insan eliyle değil, günümüz teknolojisiyle atmosfere yüksek frekanslı ses dalgası gönderiyor ve gökyüzü de bunu geri atıyor. Görüntülerde alevler var. Artık bunlar yapılıyor ve bu bir tesadüfe bağlanamaz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.