Hüseyin Akkaş
“Belki içinizden bu yazının zamanı mıydı?” diye soranlar olabilir. Konuya girmeden cevap vermiş olayım.
Evet, tam zamanı!
Zira bugün yazılırsa dikkat çeker, tepki çeker…
**
Corona Virüs kapsamında yaşanan/yaşanacak sıkıntıları hafifletmek için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı #BizBizeYeterizTürkiyem kampanyasına şahsi olarak destek verdiğimi ve takdire şayan bulduğumu söylemem gerekiyor.
Hep beraber açıklamanın yapıldığı andan itibaren neler yaşandığına kısaca göz gezdirelim.
Cumhurbaşkanımızın 7 aylık maaşını bağışladığını açıklamasının ardından siyasi liderler, belediye başkanları sosyal medyadan bilmem kaç maaşlarını bağışladıklarını duyurmaya başladı.
Koca koca maaş alan belediye başkanlarının bağışladıkları rakamlar komikti.
Sonra bazı STK ve sendikalar yaptıkları bağışı açıkladı. Hani kısacık bir fıkra anlat denilse bu sendikaların bağışları en güzel fıkra olurdu.
Adamların hiç yoksa bir milyon üyesi var. Ve İki Milyon TL bağışladıklarını yazıyorlar. Üye başına 2 TL düşüyor.
Yargıtay’ın yazısı malumunuz. Başkanların alt sınır olarak 1000 TL çalışanlarının minimum 100 TL olmak üzere bağış yapmaları istenmiş.
Sanırım en mantıklı olanı Yargıtay’ın yazısı.
Sonra Valilerimiz bir, iki, üç maaş ile kampanyaya destek verdiklerini duyurdular. Valilerimizin maaşına yansıyan farklı görevlerinin de olması nedeniyle kampanyaya maaş bazında destek vermeleri normal geliyor insana.
Ama kaymakamlara ne demeli?
Mülki İdare Amiri dediğimiz bu insanlar hangi krizde, sıkıntıda, olağanüstü hal durumunda mesai gözetti?
Kriz olmasa bile neredeyse 24 saat çalışmayı görev bilmiyorlar mı?
Yeri geldiğinde canlarından ve ailelerinden vazgeçmiyorlar mı, vazgeçmediler mi? Bu konuda şehit verilen kaymakam, aracına ve geçtiği yola bomba döşenenler olmadı mı? Peki, en ufak bir itiraz, görev değişikliği talebinde bulundular mı?
(MİA olmanın gerekliliği bu demiyorsunuz değil mi?)
Yani MİA çemberinin içinde olan bu insanlar bedenen, fikren zaten fazlasıyla ödün vermiyorlar mı?
Durum böyle olunca özlük hakkı olmayan Mülki İdare Amirleri devletimizin uygun gördüğü maaş ile helalinden geçimine devam ederken bedenen bu kadar feragatta bulunurken MİA’dan birde mali destek beklemek sizce de …
Her konuda, akla şuan gelecek ve daha sonra hatırlanacak her ne varsa tamamında özverili çalışmada bulunan kaymakamlarımızın maaşlarının kesilmesi yerine farklı bir yol izlenemez mi?
Mesela Yargıtay’ın usulü gibi. Üstelik kaymakamlarımızın alt sınırdan bağışta bulunmayıp daha fazlasını yapacaklarını İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Bakan Yardımcılarımız Sayın Muhterem İnce, Sayın İsmail Çataklı net bir şekilde zaten bilmekte.