UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri’nde, 12. Yüzyıl’a ait medrese kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın finansmanı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü koordinasyonunda Türk Tarih Kurumu Başkanlığı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi ve Harran Kaymakamlığı desteğiyle ören yeri kazılarını 8 yıldır yürüttüklerini belirtti.
Harran’ın dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisi olması dolayısıyla tarih kitaplarında sıkça anlatıldığını ve ilçenin bilinmeyenlerinin de gün geçtikçe ortaya çıkarılmaya başlandığını aktaran Önal, bu yıl ki kazılarda cadde, anıtsal bir kapı ve medrese gibi önemli kalıntılara ulaştıklarını ifade etti.
Önal, dönemin önemli isimlerinden Battani ve Sabit Bin Kurre gibi 300’ün üzerinde bilim insanının bulunduğu Harran’da, bilimsel çalışmalara ilişkin ilk arkeolojik verilere Ulu Cami ve Çarşı Hamamı kalıntılarında ulaştıklarını anımsattı.
12. YÜZYIL’A AİT
Bu yılki çalışmalarda ilk kez üniversite yapısıyla karşılaştıklarını dile getiren Önal, şöyle konuştu:
Çalışmalarda Zengiler dönemine ait olduğunu arkeolojik verilerle tespit ettiğimiz bir medrese bulundu. Daha önceleri Harran’ın 5 medresesi olduğu biliniyordu. İlk kez Harran’ın bu bilinen medresesinin birine rastladık. Toprak üstünde 24 oda belirledik. Şu anda 5 oda ile medresenin anıtsal kapısını tamamen, revakını ise kısmen açığa çıkardık. Aynı zamanda hemen o odaların yanında mutfak var, geniş ocakları ve tandırları olan. Oradan da anlıyoruz ki bu mutfak çok kişiye hizmet veriyor. Mutfağın diğer özelliği, ocak ve tandırların içerisinde küçükbaş hayvan kemikleri yoğun bir biçimde var. Dolayısıyla burada yemeğin hazırlandığı, Moğolların şehri ele geçireceğine iyice kanaat getirildiğinden yemek yenmeden, ocakta bırakılarak can havliyle buradaki insanların şehri terk ettiğini de bize gösteriyor. Anıtsal kapısı ve revakının bir kısmı meydana çıktı. Kazılar devam ediyor. Bu yapı yaklaşık 80 metre genişliğinde bir ölçüye sahip.”
Önal, şu ana kadar elde edilen malzemelerden medresenin 12. Yüzyıl’a ait olduğunu belirlediklerini, bölgedeki kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla medrese hakkında daha fazla bilgiye ulaşacaklarını ifade etti.
KAYMAKAM CİHAT KOÇ
Harran Kaymakamı Cihat Koç ise “Harran’ın geleceği geçmişinde saklı” sloganıyla hareket ettiklerini, bu geçmişi geleceğe aktardıkça Harran’ın önünün de o kadar açılacağını söyledi.
Harran’daki bilimsel eğitimin tarihinin milattan önce 3 binlere uzandığını aktaran Koç, astronomi, matematik, felsefe ve ilahiyat gibi birçok alanda çalışmaların yapıldığını belirtti.
Koç, Harran’ın bilimde ve bilimsel eğitimde dünyaya öncülük etmiş bir yer olduğuna işaret ederek, “Bu yıl yapılan çalışmalarda, anılan 5 büyük medresenin, 5 büyük üniversite kampüsünün ilkini açığa çıkarmış bulunuyoruz.” dedi.
Tarihsel metinlerde geçen, seyyahların yazdıkları ifadeleri artık bir gerçeklik olarak Harran’a gelecek misafirlere sunacaklarını anlatan Koç, şunları kaydetti:
“Bahsettiğimiz yer öyle küçük bir yer değil, aynı anda 300 bilim insanının eğitim verdiği bir yerden bahsediyoruz. Binlerce öğrencisi olan büyük bir üniversite kompleksi. Tabi tarihte anılan birçok okul var, eğitim verilen birçok yer var. Her okula ya da her eğitim verilen yere burası dünyanın ilk üniversitesidir de dememiz mümkün değil ama Harran için bu bir reel gerçeklik. Dünyanın ilk üniversitesi Harran’da. Bu üniversitenin bütün kalıntılarını açığa çıkarma yolunda ciddi anlamda bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yakın zamanda bilimsel metinlere de son yapılan çalışmaları hocalarımız aktaracaktır.”