“Devletimizin İtibarı, Evlatlarımızdan Daha Değerlidir”

“Devletimizin İtibarı, Evlatlarımızdan Daha Değerlidir”
Yayınlama: 03.10.2021
A+
A-

Erzincan’ın İliç Kaymakamı Mehmet Bek, sayıları yaklaşık bin 500’ü bulan Mülki İdare Amirleri’nin tek derdinin devletin güler yüzünü vatandaşlara göstermek, milletin devletine aidiyetini kuvvetlendirmek olduğunu belirterek, “Devletimizin itibarı, evlatlarımızdan daha değerlidir” görüşünü paylaştı.

Artvin’in Kemalpaşa ilçesi Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın, 29 Eylül tarihinde ziyaret ettiği Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde burada görevli olan öğretmen Burak Kılıç ile arasında geçen olay nedeniyle eleştirildi. Hatta bazı kesimlerce bu olay üzerine protesto gösterileri düzenlendi.

KEMALPAŞA’DAKİ OLAY

Öğretmen Kılıç’ı 29 Eylül’deki ziyareti sırasında sınıftan kovduğu öne sürülen Kaymakam Saygın, iki gün sonra aynı okula tekrar giderek ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu dile getirerek, Kılıç’tan özür diledi. Öğretmen Kılıç ile de helalleşen Kaymakam Mehmet Faruk Saygın, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

“Pandemi koşulları gereği küçük bir heyetle gerçekleştirdiğimiz sınıf ziyaretleri sırasında iki öğretmenin görevli olduğu sınıfınızda sizin sonradan sınıfa gelmeniz, kim olduğunuzu o an bilmiyor olmam ve tokalaşmak maksadıyla elinizi uzatmanız sebebiyle salgın tedbirleri açısından sizi uyarma gereği duydum. 

Öte yandan, sizin özel eğitim öğrencimizin bakımıyla ilgilenmeniz sebebiyle sonradan sınıfa geldiğinizi anladım. Yaşanan yanlış anlaşılmadan kaynaklanan hadiseden üzüntü duyduğumu size özellikle belirtmek isterim. Pandemi koşulları sebebiyle ortaya çıkan bu yanlış anlaşılmadan dolayı sizden özür diliyor ve helallik istiyorum.”

“MESELE KAYMAKAM DEĞİL”

Artvin Valiliği’nin de inceleme başlattığı olayın sosyal medyada paylaşılması üzerine bazı kesimler, devletin il ve ilçelerdeki amirlerini yıpratıcı, yaptığı hizmetleri yok sayan değerlendirmelere imza attı.

Erzincan’ın İliç ilçesi Kaymakamı Mehmet Bek de sosyal medyada yer alan “Yurttaşlar, sınıftan kovulan öğretmene sahip çıktı, kaymakama ateş püskürdüler” şeklindeki paylaşım ve açıklamalara, “Mesele Kaymakam değil, anlamadınız mı?” şeklinde yanıt verdi.

Kaymakam Bek paylaşımında, “Yaklaşık 1500 kişiden oluşan Mülki İdare Amirleri olarak derdimiz; devletimizin güler yüzünü vatandaşlarımıza göstermek, vatandaşlarımızın dertleri ile dertlenmek elimizden geldiğince sıkıntılarına derman olabilmek, milletimizin devletine aidiyetini kuvvetlendirmektir” ifadelerini kullandı.

“KİMSE TAKDİR ETMESE DE YÜKSÜNMEYİZ”

Bunu yaparken, gece gündüz demeden 7/24 mesai mefhumu gözetmeksizin canla başla çalıştıklarını belirten Kaymakam Bek, “Kendi meslektaşlarımızın dışında kimseden takdir görmesekte asla yüksünmeyiz. Çünkü devletimizin itibarı, kendimizden, kişiliğimizden, büyük çoğunluğunun ailevi problemlerine yol açmasına  rağmen ailemizden ve sabah işe giderken uyanmamış akşam eve döndüğümüzde çoktan uyumuş olan hafta sonları birkaç saat zaman geçirebildiğimiz evlatlarımızdan daha değerlidir” değerlendirmesinde bulundu.

“GENÇLİĞİMİZİ UNUTTUK, DEVLETİME FEDA OLSUN”

Gençliklerinin en güzel yıllarında, ortalama 26 yaşlarında bu şerefli mesleğe kabul edildiklerini, mesleklerinin beşinci yılında bir ‘Kaymakam’ olarak yaş ortalaması en az 45-50 olan kişilerle muhatap olduklarını ifade eden Kaymakam Bek, şu görüşleri dile getirdi:

“Bir çok meslektaşım gibi gençliğimizi unuttuk. Devletime feda olsun, bir çoğu bilmez belki, biz Kaymakamların hafta sonu diye bir kavramı yoktur. Hiç işimiz olmasa bile ilçelerimizden dışarı çıkmayız, kolay kolay izin de kullanmayız. 20 günlük yıllık iznini bir anda kullanıp tatile giden Kaymakam emin olun yoktur. 

Hatta neredeyse iki üç yılda bir gelen tayin dönemlerimizde yasal hakkımız olan ehil müddetlerimizi bile kullanmayız.

Genel olarak “Lojmanlarımız, makam araçlarımız, yüksek maaşlarımız var değil mi?  Lojmanlarımızı lüks zanneden misafir ettiğim dostlarımın şaşırdığına çok şahit olmuşumdur. Kullandığımız eşyalar hep ikinci eldir. Çünkü bizden 8-10 yıl önce Kaymakam olarak çalışmış meslek büyüğümüz almıştır ve en az 5 aile kullanmıştır o eşyaları.”

“KORUMAMIZ BİZDEN FAZLA MAAŞ ALIR”

Maaşlarının da çok dolgun zannedildiğini vurgulayan Kaymakam Bek, “Korumamız olan arkadaşlarımız bizden yüksek maaş alırlar halbuki” şeklinde bilgi verdi.

Son günlerde “Kaymakam kim?” diyenleri de çok görür olduğunu ifade eden Mehmet Bek, şöyle devam etti:

“Kaymakam olmak, bulunduğumuz ilçelerde evine ekmek götüremeyen bir vatandaşın sorumluluğunu hissetmek demek. Tamamen inisiyatif alarak, belki de kendimizi riske atarak normal işlerinin dışında yüzlerce binlerce proje üreten kişidir Kaymakam…

“KAYMAKAM KİM?” AÇIKLADI

Ailelerin evinin huzurundan, düzeninden evdeki öğrencinin ders çalışma ortamına, bayramda kurban kesemeyen babanın, evladına bayramlık alamayan annenin derdi ile dertlenmek demek. 

Bir engelli vatandaşın yüzündeki gülümsemeye sebep olmaya çalışandır Kaymakam. Tarım projeleri ile çiftçilerimizi kooperatifleşmesine, kadınlarımızın istihdamına bir çok işe kafa yormak demek. 

Eğitim öğretim şartlarının iyileştirilmesi için ilçelerde birçok projeye imza atan kişidir Kaymakam. Vatandaşın sağlığı için kapı kapı gezip bilgilendiren, tüm pandemi boyunca ve halen en çok yüz yüze bilgilendirmeyi yapan kişidir Kaymakam…

PERDENİN ARKASINDAKİ KİŞİ…

Sel bölgelerinde, deprem bölgelerinde sahada en önde koşturan kişilerdir Kaymakamlar… İlçelerimizin huzuru ve asayişi için kolluk güçlerini koordine eden, onlara yön veren perdenin arkasındaki kişidir Kaymakam…

Küçücük ilçelere turist getirmek ilçe esnafının 3 kuruş fazla kazanmasına vesile olmak için çalışan kişidir Kaymakam…

Kaymakam, temsil ettiği makama rağmen sıradan bir siyasinin lafı ile yeri değiştirilen, olmayan düzeni bozulan kişidir. Şehit yakınları ve gazilerimizin sorumluluğunu taşıyan onlara evlat olmaya gayret eden kişidir Kaymakam…

Saymakla bitmez ama en önemlisi kendi personeli tarafından makam odasına bomba konularak şehit edilen Muhammet Fatih Safitürk’tür Kaymakam…”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.