İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin son 3 yılda bir milyon 250 bin kaçak göçmeni sınırda engellediğini belirterek, alınan tedbirlerin önemine işaret etti.
Bakan Soylu, beraberinde Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık ile 31 Temmuz’da Van’da etkili olan selden zarar gören Van’ın Başkale ilçesine bağlı Esenamaç Mahallesi’nde selden zarar gören vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi.
Soylu, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ile Başkale Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak’tan yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Sel sularına kapıldıktan sonra baygın halde kurtarılan Kader Yurtseven’in ailesiyle bir araya gelen Soylu, “geçmiş olsun” dileklerini iletti.
“BİZ SİZİN EMRİNİZE AMADEYİZ”
Soylu, Esenamaç’ta sel sonrası yapılan çalışmalara değinerek, şunları söyledi:
“Burada yıkılmış 38’e yakın ve yeniden yapılması gereken evler var. Bunlarla ilgili hasar tespitleri yapıldı, bunlar gerçekleştirilecek. Diğer birtakım hasarlar var, onlar da sağlanacak. Yani buradaki sistemimiz eski halinden daha güzel bir hale dönene kadar, devlet buradan, hükümetimiz buradan, sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla buradan elini çekmeyecek. Biz sizin emrinize amadeyiz.”
Suriye, Irak ve İran ile olan sınırlarda sürmekte olan güvenlik duvarlarına ilişkin ayrıntılı bilgi de veren Bakan Soylu, “Bizim bir Iğdır-İran sınırımız vardı, bir Ağrı-İran sınırımız vardı. Iğdır-İran sınırıyla Ağrı-İran sınırı ve Van-İran sınırının 241 kilometresinin 175 kilometresi şu an sona erdi, yapıldı” diye konuştu.
HER TÜRLÜ TEDBİR ALINIYOR
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TSK huduttaki koruma tedbirlerini alıyor, biz özellikle İçişleri Bakanlığı olarak İran sınırındaki tüm duvarları gerek fiziki güvenlik sistemlerini, gerekse de sadece 108 milyon avro bu da 1 milyar liranın üzerinde 341 elektro optik kuleler, aynı zamanda termal kameralar, aynı zamanda iletişim kuleleri olmak üzere bütün sınır boyuna örüldü.
O projenin de yüzde 90’ı sona erdi. Aynı zamanda yine hem jandarma hem de polisimiz, ön hudut duvarında TSK, arkasında jandarmamız, arkasında polisimiz hatlar çizerek, hatların tamamında özellikle kaçak göçmen ve terörle mücadele konusunda ciddi bir tedbir aldılar.”
Kaçak göçmenle mücadele konusunda yoğun çalışma yürütüldüğüne dikkati çeken Bakan Soylu, “Türkiye’nin son 3 yılda kaçak göçmen olarak sınırda engellediği sayı 1 milyon 250 bindir. Biz bu tedbirleri almamış olsaydık, 1 milyon 250 bin kaçak göçmen Türkiye’ye gelmiş olacaktı. Peki bu ne sağlıyor? Bu, daha fazla gelecek olanların da caydırıcılığını sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“GÜZERGAHLARDA ALARM HALİNDEYİZ”
Hem terörle mücadelede hem de özellikle kaçakçılık, uyuşturucu ve kaçak göçmen mücadelesinde alınan tedbirler olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
“Peki bunun sonunda Türkiye’de ne oldu? Bunu açık bir şekilde ifade edeyim. Eğer biz bu tedbirleri almasaydık, şu anda sınırımızın hemen öteki tarafında 2 milyon kaçak Afgan göçmen var. Bu, bugün değil. Yaklaşık 5 yıldır, sınırımızın hemen öte tarafında duruyor bunlar. Biz tedbirlerimizi sıkı aldığımız için Türkiye bu konuda çok sıkı bir tedbirle beraber davrandığı için sadece öyle değil aynı zamanda doğuda tüm illerde çok uzun zamandır alarm halindeyiz.
Kaçak göçmenlerin güzergahlarında alarm halindeyiz. Bir taraftan Trakya, Edirne hattında, aynı zamanda Ege hattında, kısmen Akdeniz hattında alarm halindeyiz. Bütün buralarda yakalamalarımızı gerçekleştiriyoruz.”
“GÖÇ BASKISINI ÖNLEYEBİLİYORUZ”
Türkiye’nin bu göç mücadelesini ortaya koyduğu için etrafındaki coğrafyada göç baskısını engelleyebildiğini aktaran İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
“Yine bir rakam daha vereyim buradan. İdlib’te 3,8 milyon insan yaşıyor. Sınırımızın hemen karşı tarafında. Afrin’de 600 bin insan yaşıyor. Fırat Kalkanı bölgesinde yaklaşık 1,2 milyon insan yaşıyor. Resulayn ve Tel Abyad, yani Barış Pınarı bölgesinde de 350 bin insan yaşıyor. Etrafımızdaki sınırda kendi yerlerinden edilmiş yaklaşık 8 milyon insan yaşıyor. Türkiye uzun yıllardan beri bu göçü ciddi bir şekilde tutabilen kabiliyete sahip. Bunu nasıl sağlıyor?
Şimdi buradaki arkadaşlarım hatırlayacaklardır. Bizi küçümsediler ve bize kızdılar Türkiye’deki bazıları. Dediler ki İdlib’te niye ev yapıyorsunuz? Sizin derdiniz ne? Sizin ne işiniz var Çobanbey’de, Azez’de, El Bab’ta, Resulayn’da, Tel Abyad’da, Afrin’de. Biz oraları güvenli bölge olarak o insanların yaşayabileceği ve buradan da 461 bin insanın geri dönebileceği bir noktaya taşıdık.
İdlib’te sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yaklaşık 50 bin briket evi yaptık. 42 bini tamamlandı. Diğeri de tamamlanıyor. Buraya 300 bin insan şu anda yerleşti. Yüz bine çıkaracağız ve 300 bin insan daha yerleşecek. Yani oradaki insanların da bir vesileyle orada yaşamasını temin eden bir göç dalgasını engelleyebilecek tedbirleri de güvenli bölge oluşturup aldık.”
HER İKİ AFGAN’DAN BİRİ GERİ GÖNDERİLDİ”
“Türkiye gerek doğu sınırlarında, gerek güney sınırlarında, özellikle Suriye’de terörden arındırılmış ve güvenli hale getirilmiş bölgelerde uzun erimli bir politikayı ortaya koymuş ve ne kadar doğru yaptığı da sonuçları itibarıyla belli olmaktadır” ifadesini kullanan Bakan Soylu, “Şu ana kadar Afganistan’dan sınırlarımızın ötesine yoğun bir göç dalgası, yani var olanın dışında bir göç dalgası belirmemiştir. Bu konuda takiplerimiz devam etmektedir. Buna karşı alacağımız tedbirler vardır. Kaçak göçte mücadelemiz olağanüstü şekilde sürmektedir” bilgisini verdi.
2016’dan bugüne kadar yaklaşık Afganistan’dan Türkiye’ye kaçak olarak gelenlerin ortalama yüzde 30-35’i kendi ülkelerine geri gönderildiğini, son yıllarda bu rakamın yüzde 45-50 seviyesine çıktığını belirten Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Yani her iki Afgan’dan biri kendi ülkesine Afganistan’la yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde geri gönderilmişti.
İfade etmem gerekir ki bunların bir bölümü hem Ege Denizi’nden hem de Edirne sınırından yurt dışına gitmişlerdir. Burada da gerek Frontex’in gerekse Ege Denizi’nin öteki tarafında Yunanistan’ın verdiği bilgiler var. Bu bilgilerde de buradan ne kadar çıktığı belli.
Türkiye’de tüm bu hesaplamaları yaptığımızda 183 bini kayıtlı olan, bunun 62 bini uluslararası korumada mülteci statüsünde, geri kalan çok uzun yıllardan beri de olan 120 bin ikametli göçmen, toplam 183 bin, yaklaşık 100 bin ila 120 bin civarında da bir kaçak göçmenin olduğunu tahmin ediyoruz. Bizim yaptığımız değerlendirmeler çerçevesinde bunun böyle olduğu konusunda bir değerlendirmemiz söz konusu. Bunun da yaklaşık 10 bini Geri Gönderme Merkezlerimizde.”