Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa sınırında yer alan Karacadağ’ın jeopark olabilmesi için UNESCO’ya başvuruda bulunuldu.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Dicle, İpekyolu ve Karacadağ kalkınma ajanslarının iş birliğiyle, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak’ın zengin kültürel mirasının turizme kazandırılması, bölgesel kalkınmanın sağlanması amacıyla başlatılan GAP Bölgesi Turizm Odaklı Tanıtım ve Markalaşma Projesi kapsamında bölgenin turizm değerleri “Mezopotamya” markasıyla global bir kimlik kazanıyor.
“JEOPARK STATÜSÜNE ALINMASI” TALEBİ
İl bazlı destinasyon tanıtımı yerine bölge bazlı tanıtım için Karacadağ ve Dicle kalkınma ajansları koordinasyonunda sektör temsilcileri ve konunun uzmanlarının görüş ve önerileri alınarak tamamlanan “Mezopotamya’nın altın üçgeni yol haritası” çalışması çerçevesinde Karacadağ’ın uygun noktalarının jeopark statüsüne alınması için harekete geçildi.
UNESCO Türkiye Milli Komitesi’ne yapılan başvuru uygun görülerek, bu konudaki “iyi niyet beyanı” Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla UNESCO Sekretaryası’na iletildi.
Karacadağ Kalkınma Ajansında düzenlenen “Mezopotamya’nın Altın Üçgeni Yol Haritası ve Karacadağ Jeopark UNESCO Başvurusu Bilgilendirme Toplantısı”nda konuşan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, bugünün Mezopotamya’nın altın üçgeni için önemli bir gün olduğunu söyledi.
MEZOPOTAMYA MARKASI
Altın üçgende yer alan Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa olmadan medeniyet, inanç ve gastronomi tarihinin yazılamayacağını dile getiren Karaloğlu, Mezopotamya markasının oluşmasında çok ciddi bir emeğin bulunduğunu belirtti.
Vali Karaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgesel tanıtımlar ve destinasyonlar çok daha fazla iş yapıyor. Kapadokya dediğimizde sadece bir değil, 3-4 şehir var. Akdeniz veya Ege dediğinizde sadece bir şehir yok. Şimdi güç birliği, işbirliği yapma zamanı. Üç şehri beraber kanatlandırıp, uçurmamız lazım. Ortak bir sinerjiyle üç şehri geleceğe taşıma sorumluluğumuz var.
Bu üç şehirde, yaşamı da kültürü de tarımı da mimariyi de en çok etkileyen faktör Karacadağ’dır. Bu üç şehrin çok değerli ortak bir varlığı olan Karacadağ jeoparkının UNESCO Milli Komitesi tarafından Paris’e iletilmesi çok değerli. Bu altın üçgen, birlikten nasıl kuvvet doğduğunun çok güzel bir işaretidir.”
BÖLGENİN BEREKETİ İÇİN ANAHTAR
İyi niyetle yola çıktıklarını anlatan Karaloğlu, gelecek yıl Mezopotamya bisiklet turu düzenlemeyi düşündüklerini, üç şehri de içine alan tur için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Vali Karaloğlu, “Turizmi aynı zamanda bölgenin huzuru, mutluluğu, bereketi için de bir anahtar olarak kullanmamız lazım. Mezopotamya Karacadağ jeoparkını bu işbirliklerimizin en somut eylemi olarak bugün kamuoyuyla paylaşmış olduk. İnşallah bundan sonra yeni iş birliklerimiz bu bölgeyi ayağa kaldırır” ifadelerini kullandı.
BÖLGE, CAZİBE ALANI OLABİLİR
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin de bölgenin hem altın üçgen hem Mezopotamya markası adı altında yapacakları çalışmalarla büyük bir cazibe merkez haline geleceğini vurguladı.
Bölgenin gelecek dönemde çok daha büyük ziyaretçi akınına uğrayacağına inandıklarını aktaran Erin, hazırlıkları da bu doğrultuda yürütmek istediklerini ifade etti.
Erin, Vali Karaloğlu başta olmak üzere çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bölgeye, bölgenin potansiyeline inanıyoruz ve bu potansiyeli şu ana kadar yüzde 10-15 arasında değerlendirebildiğimize inanıyoruz. Bu bölgede daha yüzde 90’a yakın, insanlığın istifadesine sunulması gereken, yeryüzünde tek, ilk olan birçok şey var. İnşallah önümüzdeki dönemde bu altın üçgen Mezopotamya markasıyla büyük bir çekim ve cazibe alanı haline gelecek” diye konuştu.