Ah Şu Kaymakamlar Olmasa..

Ah Şu Kaymakamlar Olmasa..
Yayınlama: 12.02.2020
A+
A-

Hüseyin Akkaş

Bir günde yaşananların özeti:

Hatırlarsınız bir dönem kaymakamlığın kaldırılması konuşuldu.

O konu kapandı bu sefer “Kaymakam Havuzu” diye bir şey dolandı ortalıkta.

Neyse ki bir şekilde bu havuz meselesi de unutuldu gitti. Bu fikirleri ortaya koyanları alıp taşrada sadece 3 gün ilçe ilçe gezdirip Ankara’ya geri bırakmak lazım.

Ki teklifinin gerçekleşmesi durumunda bu memlekete hangi boyutta zarar vereceğini gözleri ile görüp kulakları ile işitmiş olsun.

Tabi üç gün dayanabilirse gördüklerine ve işittiklerine.

Kaymakam bey ile geçen bir gün

Bu seyahatte doğuda bir kaymakamımızı ziyaret etme imkanım oldu. Çay içerken kaymakam bey köy ziyareti yapacağını söyleyince “müsaade ederseniz ben de size eşlik edeyim” deme fırsatını kaçırmadım.

Kaymakamımızın teklifimi kabul etmesinin ardından beraberce Kar,Kış,Kıyamet denilen havanın hakimiyetinde yola çıktık. İlk ziyaret köy okulunda yapılacak olan küçük bir açılış. Açılışın adı küçük olsa da aslında geleceğe dair yatırımı çok büyük.

Okulun spor salonunda sandalyeler hazırlanmış hem protokol hem öğrenciler için. (Öğrencilerin ayakta bekletilmemesi için onlara da sandalye hazırlayan müdür ve öğretmenleri tebrik etmek lazım.)

Beden eğitimi öğretmeni soğuk havada çocukları içeride nasıl meşgul ederiz derken Curling sporunda karar kılmış. Hani şu buz hokeyine benzeyen oyun =)

Öğrencilerin iki takım halinde yarışmasının ardından görünüşte küçük olan ama geri planda büyük olan açılış sona ermiş oldu. Beden öğretmeninin talebine karşılık küçücük diyeceğimiz bir meblağ ile yapılan bu yatırım sonucunda umuyorum burada Curling oynayan çocuklar yarının milli takım üyesi olacaktır.

Müzik öğretmeni kendi gayreti ile yaptığı görüşmeler sonunda okulda müzik sınıfı kurmuş ki yetenekli öğrenciler burada eğitim alıyor.

İngilizce öğretmeni renkli bir sınıf oluşturmuş. Masalar farklı, duvarlar farklı renkte can sıkmayacak canlı renklerin hakim olduğu bir sınıf…

Bu bahsi geçen spor salonunu, müzik ve İngilizce sınıflarını öğretmenler kendi iş birliği ile boyayıp dizayn etmişler.

Geleceğin mimarı olan çocuklarımızı bu öğretmenlerimizin ellerinde görünce gelecek adına daha fazla umutlanmamak mümkün değil.

*

Kaymakam beyin prensibi; ihtiyaç sahibi aileleri evlerinde eşi hanımefendi ile ziyaret ederek yerinde tespitte bulunmak. Aynı köyde bulunan evi ziyaret ettiğimizde kaymakam bey yanında getirdiği bazı temel ihtiyaçları aileye teslim etmesinin ardından hane sahibi, dört çocuk annesi ile görüşerek ihtiyaçlarını not aldırmasının ardından ilçeye dönmek için evden çıktık. Yol kenarında ikinci defa gördüğü ama bir şey demeyen yaşlı amcanın yanına giderek selam verince amcamız kaymakam beyi evine davet etti.

En büyüğü tahminen 4 yaşında olan üç tane çocuk buz gibi evde yaşamakta. Sobanın kendisine faydası yok ki ev halkına faydası olsun. Doğru dürüst yatacak yer bile yok çocuklar için. Yanında bulunan kurum müdürüne ilk olarak soba ve yakacak yardımının hemen teslim edilerek diğer ihtiyaçlarının da karşılanmasını talimat vermesinin ardından evden ayrıldık.

*

Gittiğimiz köyde saysan taş çatlasa kaç oy çıkar! Küçük bir köye bir avuç oy için hangi partili belediye başkanı gelir ki?

Hiç biri gelmez…

Ama devletin uç beyi olan Kaymakam sadece ve sadece görevi olduğu için makamda oturmak yerine eşi hanımefendiyi de yanına alarak köy ziyaretine gidiyor kıyamet gibi soğuk havada.

Ne oldu?

Kaymakamımız köyü ziyaret edince prim mi aldı?

Özlük hakkı verilmesi konusunda bir adım öne mi çıktı?

Maaşına zam mı yapıldı?

Ve buna benzer soruların hiç biri olmadı. Sadece ve sadece, görevi olduğu için, o ilçede bulunmasının sebebi olarak ziyarette bulundu. Sosyal Devlet olmanın gerekliliklerinden biri olan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını giderdi.

Her şeyden öte görevini yerine getirdi.

Bu konuyu geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanımızın huzurunda “Rol Model” teması kapsamında konuşma yapan Ağrı Taşlıçay Kaymakamı olan Murtaza Ersöz’ün cümlesi ile bitirelim.

Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu yerde hiç kimse kimsesiz değildir

Ve böylece kaymakamlığı pasif hale getirmek isteyenlere böyle bir durumda dünya ve ahirette hesaplarının ağır olacağını hatırlatarak yazıya son vermiş olalım.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.