Edirne Sarayı’nın ihyası sonrası tarihi yapıların arasında kalacak betonarme Sarayiçi Kırkpınar Er Meydanı’nın taşınması gündeme geldi.
Kırkpınar’ın ilk akıncı pehlivanları yenişemeden can verdiği için bitmeyen efsane güreşin devamı olarak sürdürülen yağlı güreşler, Edirne’ye altı saat uzaklıktaki bugün Yunanistan sınırlarında kalan Samona köyünde doğdu. Güreşler, Cumhuriyet’in ilanı sonrası 1924 yılından itibaren Tunca Nehri’nin ortasında kalan Sarayiçi adasında yapılmaya başladı.
Etrafı sazlıklarla çevrili er meydanı, 1985’te dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın talimatıyla yenilendi. İlk etapta şeref tribünü ve şehir yönüne doğru olan tribünler betonarme olarak yeniden yapıldı, üzeri de uzay çatıyla kapatıldı. 1992’ye kadar geçen sürede tribünlerin hakem kulesinin tarafındaki bölümü eski halinde hizmet verirken, o yıl Kırkpınar’a gelen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in talimatıyla buranın da yapımı için çalışmalara başlandı. Tribünler, 1996’da tamamlandı.
TARİHİ DOKUYA UYGUN YENİLEME
Zaman zaman taşınması ya da tarihi dokuya uygun olarak yenilenmesi gündeme gelen Edirne Sarayı’nın has bahçesinde yer alan Kırkpınar çayırının, son günlerdeki gelişmelerle taşınması fikrinin daha ağır bastığı görülüyor.
Edirne Sarayı’nın ihyası projesinin Mili Saraylar Başkanlığına devri sonrası saray, master planla kısa sürede ihya edilecek. Bu süreçte saray alanında kalan çayırın başka bir alana kaydırılması söz konusu olabilir.
Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yapıldığı alanın kendine ait özel bir durumunun olduğunu söyledi.
661 yıllık Kırkpınar’ın Cumhuriyet döneminden itibaren bugünkü yerinde yapılmaya başlandığını anımsatan Kırbıyık, “Akademik çevrelerin değerlendirmesine baktığınızda, hemen orada bir yandan sarayın has bahçesi bir yandan da Balkan Harbi’nde askerlerimizin esir tutulduğu, bir kısmının ağaç kabuklarını yiyerek hayata tutunduğu, bir kısmının açlıktan şehit olduğu bir yer.” diye konuştu.
YERİNE İLİŞKİN OLUMSUZ DEĞERLENDİRMELER
Kırbıyık, akademik çevrelerin Kırkpınar Er Meydanı’nın yerinin doğru olmadığını değerlendirdiğini belirtti.
Yılların verdiği alışkanlıklar dışında diğer faktörlerin de göz önünde tutulması gerektiğine vurgu yapan Kırbıyık, şöyle devam etti:
“Tabii yılların verdiği bir alışkanlık var güreş sporuyla ilgilenenler için. Şehrin belli kesimi orada olması gerektiğini düşünüyor ama buna alternatif alanlar çalışılıyor. Malumunuz eldeki projeler de mevcut sahanın zemin seviyesine kadar indirilip, yeniden yapılması doğrultusundaydı. Dolayısıyla madem zemin seviyesine ineceksek yerin yeniden tartışılması gerektiğini ben de düşünüyorum.”
Kırbıyık, Kırkpınar’ın Edirne’nin en önemli marka değerlerinden olduğunu vurguladı.
Kırkpınar Er Meydanı’nın yılda sadece bir hafta ya da 3-4 günü kapsayacak şekilde kullanıldığını anlatan Kırbıyık, şunları kaydetti:
“Geri kalan döneminde şehrin bundan yeterince istifade etmediğini değerlendiriyorum. Biraz daha böyle yaşayan bir noktaya getirmemiz lazım. Orada da yapsak diğer yerde de yapsak içerisinde müze bölümleri ve gösteri güreşlerinin de yapılacağı, özellikle turist kafileleriyle ilgili yabancı ya da yerli turistlerin şehrimizi ziyaret ettiklerinde gösteri güreşi olarak izleyebilecekleri, kayda alabilecekleri bir bölümün oluşmasının da turizm açısından çok faydalı olacağını değerlendiriyorum.”
DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da 1924’ten bu yana Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bugünkü yerinde yapıldığını belirtti.
Gürkan, Edirne Sarayı’nın has bahçesinde yapılan Kırkpınar’ın 2010 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girdiğini anımsattı.
Edirne Sarayı’nın ihyası çalışmalarından koşulsuz Milli Saraylar Başkanlığı ve bilim kuruluna destek vereceklerini dile getiren Gürkan, “Kırkpınar’la ilgili mutlaka değerlendirmeler yapılacaktır. Bu, bugünden şu anda verilebilecek bir karar değil. Ama has bahçenin bu proje kapsamında bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu açıktır. Bilim kurulumuzun da önerileriyle, görüşleriyle, tavsiyeleriyle önümüzdeki süreçler içerisinde hem halkın kullanımı hem var olan kültürel değerlerimizin korunması açısından ortak bir bakış açısı, ortak bir projeyle mutlaka değerlendirme olacaktır.” diye konuştu.
Kırkpınar Güreş Ağası Seyfettin Selim ise Kırkpınar alanının yenilenmesi gerektiğini dile getirdi.
Kırkpınar Er Meydanı’nın şimdiki durumunun Edirne’ye yakışmadığını savunan Selim, “Daha önceki bir konuşmamda eski Gençlik ve Spor Bakanı’na ‘Benim adımı verin ben yapayım.’ dedim. Hem çok çukurda, hem suyun altında kalıyor hem de bu tesis Türkiye’ye yakışmıyor. Yüzlerce top sahası yapılıyor bir tane de Kırkpınar Er Meydanı olsun aslanlar gibi. İçinde güreşle ilgili her şey olmalı. Güreşçilerin kalacağı, yıkanacağı, yemek yiyeceği bölümlerin hepsi içinde olsun bu tesisin.” ifadelerini kullandı.