Cemalettin Öztürk'ün yazısı:
Başiskele Kaymakamı’nın bilinmeyen başarısı…
Sessizler…
Varlıkları hiç hissedilmez bile…
Atandıkları ilçelerde yaptıkları çalışmalar ve hayata geçirdikleri projelerle kamuoyu önüne pek çıkmazlar.
Gazetelere, televizyonlara haber konusu olmazlar…
Oysa ilçenin genel yönetiminden sorumlu, devleti ilçede temsil eden, ilçenin en yetkili kamu görevlisidir Kaymakamlar…
Kaymakam, görevlerini bağlı olduğu ildeki valinin denetimi altında yürütür…
Görevleri nettir.
Sorumluluk alanları keskindir…
İlçede yasaların uygulanmasını sağlar…
İlçelerin güvenliğinden sorumludur…
Valinin emirlerini uygular…
İlçedeki çeşitli kamu kurumlarının çalışmaları arasında eşgüdümü sağlar…
Halkın şikâyetlerini dinler, ihtiyaçlarını saptar ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır…
Bunları yapan kaymakam, gazetelere yaptıklarını da yansıtmazlar…
Kaymakam görevini yaparken, sessizliğini koruduğunu, kamuoyu önünde olmadığını ilimizde çok ne görüyoruz…
Çeyrek asrı geçkin bir zamandır bu kentte yerel gazetecilik yapıyorum.
Bu süre içinde hiçbir ilçe kaymakamının basını davet ederek bilgilendirme yaptığını hatırlamıyorum…
Varsa böyle bir açıklama, bu kesinlikle valinin izni ve oluruyla olmuştur…
Bunları neden yazıyorum?
Aslında kaymakamlar çok başarılı bürokratlardır…
Görev yaptıkları ilçelerde pek göz önünde olmasalar da aslında önemli projeler hayata geçiriyorlar…
Farklılıklarını ortaya koyuyorlar…
Farkındalık yaratıyorlar…
657’ye tabi oldukları için projeleri pek kamuoyuyla paylaşılmıyor…
Geçen hafta Cuma günü Başiskele Kaymakamı Atila Kantay, gazetemize iadeyi ziyarette bulundu…
Sayın Kantay, göreve başlarken Mavi Kocaeli Gazetesi yönetimi olarak kendisine ‘hoş geldin’ ziyaretinde bulunmuştuk…
Konukseverliğini bize göstermişti. Kendisini çok sevkmiş ve takdir etmiştik.
Sayın Kantay büyük bir duyarlılık gösterip geçen hafta cuma günü iadeyi ziyaret yaptı…
Başiskele Kaymakamlık binası ile gazetemizin bulunduğu bina karşılıklı…
Komşu sayılırız…
Sayın Kantay’ı gazete binasının giriş kapısında karşıladık.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; Gazetemizin bulunduğu iş hanında iki bağımsız ofisimiz var.
Yazı işleri servisimiz iş hanın üçüncü katında, yönetim ofisimiz ise, binanın eksi katında…
Sayın Kantay’ı yönetim ofisinde ağırladık…
Sayın Kantay içeri ilk girdiğinde ofisimizin dekorunu çok beğendi…
“Burası ne kadar güzel ve ferah. Dekoru harika. Kimin fikri bu dekor…”
Ofisin içindeki dekorunun tamamı gazetemiz sahibi Olcay Sanal’a ait olduğunu söyledim…
Sayın Kaytay, son derece samimi, beyefendi bir bürokrat…
Kendisiyle sohbet ettiğinizde veya sohbetini dinlediğinizde güven duyuyorsunuz…
Son derece bilgili…
İşine çok hâkim biri olduğunu gösteriyor…
22 yıldır bu görevde…
Ara ara vali yardımcılıkları görevlerinde atanmış…
Başiskele’de henüz yeni…
Hedefleri var, yapmak istedikleri var…
Şimdilik ilçeyi iyi tanıma evresinde…
Eğitim alanında Kocaali’de birinci ilçe diyor. Bu başarının devamı için uğraş vereceğinin altını çizdi…
Sayın Kantay, görev yaptığı diğer ilçelerde yaptıkları çalışmaları da anlattı. 2002 yılında 600 nüfuslu Eskişehir Alpu ilçe kaymakamlığına atandıktan sonra bu ilçe yaptığı projeyi de anlattı…
Ve… Bu proje Kaymakam Kantay’ı Türkiye’ye ve dünyaya adını duyuran bir proje olmuş…
“Türkiye’de mevsimlik tarım işçileri ve onların çocuklarına yönelik ilk kez Türkiye’de hayata geçirilen Göç Okulu Projesi…”
Proje, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun da dikkatini çekmiş…
Bugün bu proje tüm dünyada uygulanmaya başlanmış...
Fikir babası ise kaymakam Kantay…
Dünyanın birçok ülkesinde bu proje ile ilgili toplantılar, panel ve konferanslar düzenleniyor…
Bu projenin konuşulacağı Avrupa’daki ilk toplantı nisan ayının ikinci haftasında İtalya’da yapıldı. Toplantıya Türkiye’ye temsilen projenin mimarı Sayın Kantay katılmış. Bir hafta boyunca proje ile ilgili konferans vermiş…
Bugün dünyada uygulanmaya başlanan böylesi önemli bir projenin mimarının ilimizden, Başiskele Kaymakamı olması bizim için son derece gurur erici…
Sayın Kantay, Eskişehir Alpu ilçesine kaymakam olarak atandığında bu projenin ilçede nasıl başlattığını şöyle anlattı…
“Eskişehir Alpu ilçesine atandım. 600 nüfusu olan küçük bir ilçe. Ancak yaz aylarında bu nüfus misli artıyordu. İlçenin tek geçim kaynağı tarım…
İlçeye yaz aylarında doğu ve güneydoğu illerinden çok sayıda mevsimlik işçiler geliyordu…
8 ay boyunca burada kalıyorlardı…
Yüzlerce aile geliyordu. Gelen ailelerin çok sayıda da çocukları vardı. Evli ailelerin nikâhları yok. Genellikle imam nikâhlı. Çocukların nüfus cüzdanları yoktu…
Derme çatma çadırlar kurup yaşamlarını sürdürüyorlardı.
İhtiyaçlarını giderecek ne bir tuvalet, banyo yapacakları yerleri yoktu…
Kaymakamlık olarak bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Öncelik olarak, ailelerin tuvalet ihtiyaçlarını giderecekleri tuvaletler yaptık. Tuvalet kâğıtları aldık.
Çocuklar ve aileler aldığımız tuvalet kâğıtlarının ne işe yaradığını bile bilmiyorlardı.
Banyo yapacakları alanlar yaptık.
Burada fark ettiğimiz en önemli eksiklik ise, EĞİTİM…
Buradaki çocukların eğitimi için çadır okullar yaptık…
Çocuklara okuma yazma ve günlük yaşamla ilgili eğitimler verdik. Eğitimlerini tamamlayan çocuklara diploma veremiyorduk çünkü nüfus cüzdanları yoktu.
Aileler imam nikâhlıydı. Toplu nikâh törenleri gerçekleştirdik.
Çok sayıda aileyi evlendirdik ve çocuklara nüfus cüzdanları çıkarttık.
İlçede yapmış olduğumuz bu projede özellikle çocuklar için çadırdan yapmış olduğumuz okullar dikkat çekti.
Bunun adını “Göç Okulu Projesi” adını koyduk…
Bu proje çok dikkat çekti…
2002 yılında başlattığım bu proje ilçede halen sürdürülüyor.
Her yaz ayında ilçeye gelen ailelerin çocukları burada eğitim görüyor…
Referandum kampanyasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ilçeye gidiyor. Bu projeye dikkat çekiyor.
Bakanım Soylu, ilçe halkına, bu projenin kim tarafından yapıldığını soruyor. İlçe halkı eski kaymakam Atila Kantay, diyor…
Onur duydum. Nisan ayının ikinci haftasında ise İtalya’da bu proje ile ilgili bir konferans gerçekleştiriliyor.
Ankara Bakanlık tarafından bu projede Türkiye’yi temsil etmek için beni gönderdiler. Bir hafta İtalya’da kaldım ve Göç Okulu Projesi ve çocuk tarım işçileri konusunda bilgiler aktardım ve yapılması gerekenleri anlattım…
Bu sadece bizim ülkemize özgü bir sorun değil, bütün dünyada benzer durumlar yaşanıyor…”
Evet, Başiskele Kaymakamı Sayın Atilla Kantay ile yaklaşık bir saatlik sohbetimizde bize bunları anlattı.
Şunu sordu.
“Kocaeli’nin tamamını henüz bilmiyorum. Görevli olduğum Başiskele ilçesine yoğunlaştım. Mevsimlik işçiler Kocaeli’ne de geliyor mu?” dedi.
Sayın Kantay’a mevsimlik işçilerin Kandıra ilçesine geldiğini söyledim. Çünkü fındık Kandıra ilçesinde yaygın. Doğu ve güneydoğu illerinden her yaz çok sayıda mevsimlik işçi buralara geliyor” dedim.
Sayın Kantay, bu konuyu Kandıra’da incelemek ve araştırmak için umuyorum önümüzdeki günlerde sayın vali ile bir görüşme de yapabileceğini düşünüyorum…
Şu bir gerçektir ki, göçün en önemli mağdurları çocuklar.
Bu çocuklar bir göçün içerisinde doğuyor.
Doğu ve güneydoğu illerinde 4 ay boyunca örgün eğitime devam eden tarım işçisi çocuklar geri kalan 8 ay boyunca okuldan uzak kalıyor.
Bu çocukların göç ettikleri bölgelerde yarım kalan eğitimlerinin devamı için “Göç Okulu” tam da yerinde bir proje.
İşte bu projenin fikir babası Başiskele Kaymakamı Atila Kantay…
Kantay, Alpu ilçesinde çadırdan okullar yaptırmış, o derme çatma çadırlarda yaptırdığı okul projesi, bugün Birleşmiş Milletler tarafından dünya projesi olarak kabul görmüş…
Aslında ne cevher kaymakamlar var…
Ne var ki, görev yaptıkları ilçelerde kamuoyuna pek de kendilerini ifade edemiyorlar.
Önemli işler gerçekleştiriyorlar, önemli projeler üretiyorlar ama hep sessiz kalıyorlar.
Ama ilçe belediye başkanları yaptıkları küçücük bir çocuk parkı için bile basın toplantısı düzenleyebiliyor, açıklamalarda bulunabiliyor ve günlerce gazete sayfalarında yer alabiliyor.
Ama bir kaymakam geliştirdiği bir projeyi kamuoyu ile paylaşamıyor…
‘Göç Okulu Projesi’ni bilmiyordum…
Projenin mimarının Başiskele Kaymakamı olduğunu hiç bilmiyordum…
Sohbette hem böyle bir projenin varlığını öğrendim, hem de bu projenin mimarının kendisiyle sohbet ettiğim Başiskele Kaymakamı olduğunu öğrendim…
Çok büyük saygı duydum…
GÜVEN ÇELİKKAYA
2017-06-25 23:45:49
Kaymakam Atila KANTAY bir ilçenin adını değiştirecek kadar ağaçlandıran .ilçenin tüm köy okullarına su getirten ,kız çocuklarını okutan ramazanda davet edildiği her eve kimsesiz çocuklarla giden kaymakamdır.yani adam gibi adamdır.Güven ÇELİKKAYA.